SADI-S Ameliyatı
Dr.Scorpinaro tarafından tıp literatürüne sokulan ve Amerika’da yaklaşık 20 yıldır güvenle uygulanan “duodenal switch ve biliopankreatik diversiyon” ameliyatları metabolik etkilerinin daha fazla olması ile obezite tedavisinde kullanılan alternatif bir yöntemdir. SADI-S (Tek Anastomozlu Duodeno-İleal Bypass+Sleeve Gastrektomi) ameliyatı klasik “Duodenal Switch” ameliyatı ile aynı etkilere sahip olan bir operasyon olmakla beraber tek anastomoz (barsak bağlantısı) içermesi nedeniyle daha az riskli olarak değerlendirilebilir.
Bu cerrahi yöntemde klasik olarak mide tüp haline getirilir, daha sonra ortalama 5-6 metre olan ve asıl görevi alınan gıdaların emilimi olan ince barsaklar by-pass edilir, yani emilim alanı 2,5 metreye düşürülür. Bu operasyonda kesinlikle herhangi bir barsak parçası vücuttan çıkarılmaz. Gıdaların temas edeceği alan kısaltılmış olur, kalan barsak kısmı yerinde kalarak normal safra ve pankreas akışının devamını sağlar.
Bu cerrahi prosedür tüp mide ameliyatı da yapılması nedeniyle alımı kısıtlayıcı ve by-pass nedeniyle emilimin de azaltıldığı bir tekniktir. Emilimin azalmasına ilave olarak incebarsaktan GLP-1 adı verilen ve tokluk merkezini uyaran bir hormonun salgılanmasını tetiklemektedir. Bu sayede yeme isteği belirgin şekilde azalmaktadır. Burada unutulmaması gereken nokta yeme isteğine bu hormonal mekanizmaya ilave olarak “psikolojik açlığı”n da etki ettiğidir. Bu yöntemden sonra da eğer kişinin “yeme bozukluğu hastalığı” psikoanalitik yöntemlerle tedavi edilemezse uzun dönemde başarısızlık yani tekrar kilo alımın görülebileceği unutulmamalıdır.
Bu cerrahi yöntemin diğer bypass türlerine en büyük üstünlüğü mide çıkışında gıdaların barsağa geçiş hızını düzenleyen ve bypass ameliyatlarında en büyük korkularımızdan olan “Dumping Sendromu” nu engelleyen pilor kasının korunmasıdır. Dumping Sendromu; genellikle yemek sırasında veya yemekten hemen 10 dakika sonra başlar. 40-60 dakika sonra yatışır. Sonra sıklıkla hasta halen masada otururken başlar. Vazomotor semptomlar genellikle hakimdir ve bazen gastrointestinal semptomları devre dışı bırakabilir. Hastalar ani başlayan halsizlik, baygınlık ve baş dönmesinden yakınırlar ve yatma gereksinimi hissederler. Soğuk terleme ve çarpıntıdan yakınırlar. Aynı anda midede dolgunluk ve çalkantı hissi vardır.
Mide kanserinin sık görüldüğü ya da aile hikayesi olan toplumlarda midenin endoskopik yöntemlerle görüntülenmesi çok önemlidir. Roux-n-y gastrik bypass ve Mini-Gastrik Bypass türlerinde midenin endoskopik yöntemlerle görüntülemeyen alanı kalmaktadır fakat bu durum SADI-S ameliyatı için geçerli değildir. Bu cerrahi yöntemde özellikle şeker problemi olan hastalarda şekerin düzenlenmesi uzun dönemde tüp mide ameliyatına göre daha başarılı olmaktadır.