Roux-en-y Gastrik Bypass
Roux-en-Y gastrik bypass (RYGB), en yaygın olarak uygulanan bariatrik yöntemdir. Bununla birlikte küresel trendlerdeki değişim, RYGB’nin genel olarak 2003 yılında uygulanan tüm bariatrik yöntemlerin yaklaşık % 65’lik oranının 2011 yılında % 47’ye düştüğünü göstermektedir.
RYGB’nin Tanımı – RYGB, midenin son kısmından bölünüp ayrılan ve 70-150 cm uzunluğundaki ince bağırsağa yeniden bağlanan küçük bir (30 mL’den az) mide kesesi olarak nitelendirilir. Küçük mide kesesi ve mide barsak arasındaki yeni dar çıkış, mideye giren yemekle mide asidi, pepsin, intrinsik faktör, pankreatik enzimler ve safranın karıştığı orta kanalda besinlerin ana sindirimini ve emilimini gerçekleştirirken, kalori alımını da sınırlamaya yardımcı olur.
İnce bağırsak 12 parmak barsağın bitiminden itibaren 30-50 cm’lik bir mesafede bölünür. Cerrah, bağırsağı bölerek, mide artığı, karaciğer ve pankreastaki salgıları taşıyan yeni bir biliopankreatik organ oluşturur. Sindirim kolu, yeni mide kesesine bağlanır ve tüketilen gıdanın tahliye işlevini yerine getirir. Besinlerin ana sindirimi ve emilimi, mideye giren yemekle pankreatik enzimler ve safranın karıştığı ortak kanalda meydana gelir.
RYGB Kilo Kaybı Mekanizması – RYGB, küçük mide kesesiyle başlıca sınırlandırıcı bir ameliyat iken, emilimi azaltıcı bir mekanizma ile de kilo kaybına katkıda bulunur. RYGB’ın, uzun dönemli kilo düşüşünde dikey bantlı gastroplasti (VBG) gibi tamamen sınırlayıcı yöntemlerden daha iyi olduğu defalarca gösterilmiştir. Boşaltım sendromu, sindirim kolu boyu ve sindirim hormonları gibi diğer mekanizmaların, aşağıda görülen mide bypass’ında kilo vermede rolü olabilir:
- Mide kesesiyle ince barsak arasındaki bağlantı boşaltım fizyolojisiyle ilişkilidir ve çok şeker içeren bir öğün alındığında bayılma hissi, bulantı, terleme ve/veya karın ağrısına ilave ishal gibi hoş olmayan semptomlar oluşturabilir. Bu duruma “Dumping Sendromu” denir. Bu sonuç ameliyat sonrasında yüksek oranda şekerli bir diyet tüketimine karşı olumsuz bir durum olarak nitelendirilir.
- Kilo düşüşü ve malabsorpsiyon komplikasyonları arasındaki en iyi dengeyi elde etmede, sindirim kolunun optimal uzunluğu tartışmalı bir konudur. Sindirim kolu boyunu uzatmak artan malabsorpsiyona sebep olabilir, çünkü sindirim kolunu uzatmak, alınan besinlerin ana sindirim ve emiliminin gerçekleştiği orta kolu kısaltır. Günümüzde çoğu cerrah sindirim kolunu 150 cm’den fazla uzatmamaktadırlar.
- Ghrelin, öğün tüketiminin erken evresini tetikleyen, ön midede (mide ve 12 parmak bağırsak) gizlenmiş bir hormonudur. Bu iştah üreten hormonun normal düzenli salınımı mide bypass’ı olan hastalarda dizginlendiği görülmektedir. Bu grelin dizginlenmesi, laparoskopik sleeve gastrektomi (tüp mide) ameliyatında da gözlenmiştir. Düşük grelin seviyesi, RYGB olan hastalarda görülen karakteristik iştah kaybına katkıda bulunabilir.
- RYGB sonrası artan Glukagon benzeri peptit-1 (GLP-1) ve kolesistokinin gibi hormonlar oluşan iştahsızlık durumunu desteklediği kanıtlanmıştır.
RYGB sonrası beklenen kilo kaybı – 2 sene sonra beklenen fazla kilo kaybı, yaklaşık % 70’tir.