Mini-Gastrik Bypass Fiyatları 2023 | Op. Dr. Fırat Tutal
Whatsapp Whatsapp
Telefon Hemen Ara

Mini Gastrik Bypass

Mini Gastrik Bypass Nedir?

Loop gastrik bypass’ın bir modifikasyonu ve uygulaması bir RYGB’den teknik olarak daha kolay olan mini gastrik bypass (MGB), laparoskopik olarak yapılır. MGB basit ve güvenli bir yöntemdir, kolayca revize edilebilir, dönüştürülebilir ya da tersine çevrilebilir ve dünya çapında giderek artan kabul görmüşlüğü vardır.

MGB’ın Tanımı – MGB, midenin son kısmının gövde arasından daha küçük kaviste bölünmesidir. Mide daha ileride His açısına (yemek borusu ile mide arasında reflüyü engelleyen açılanma) doğru bölünür. Sonrasında oluşan kese Treitz ligamentine (12 parmak barsağın bitimi) yaklaşık 200 cm uzaklıktaki jejunum’a 8ince barsağın 12 parmak barsaktan sonra gelen kısmı anastomoz edilir.

MGB Kilo Kaybı Mekanizması – Mini gastrik bypass, kilo kaybı için hem sınırlayıcı hem de emilimi azaltıcı özellikleri birleştirir. Üzerinde kapsamlı olarak çalışılmasa da, insülin hassasiyetini düzenleyen ve açlığı azaltan muhtemel hormonal değişiklikler bulunmaktadır. Yüksek oranda alkalin safra reflü vakası olması ve etkili uzun dönem sonuçlarına dair sınırlı veri olmasından ötürü, MGB metabolik ve bariatrik bir yöntem olarak küresel anlamda kabul görmemiştir.

Beklenen Fazla Kilo Kaybı – 18 ayda, hastaların % 95’i, % 50 fazla kilo kaybı elde etmiştir. En çok fazla kilo kaybı oranı ise % 82 olmuştur.

Mini gastrik bypass kimlere uygulanır?

Mini gastrik bypass (MGB), bariatrik cerrahinin popüler yöntemlerinden biridir. Tek anastomozlu gastrik bypass olarak da adlandırılan bu prosedür, geleneksel Roux-en-Y gastrik bypass’a göre daha basit ve daha kısa süren bir ameliyattır. MGB, mideyi daha uzun ve tüp şeklinde bir keseye dönüştürerek ve ince bağırsağın bir kısmını atlayarak çalışır.

Genellikle VKİ’si 40 veya üzeri olan bireyler bu ameliyat için uygun adaylardır.

VKİ’si 35-40 arasında olanlar, diyabet, uyku apnesi, hipertansiyon gibi obeziteye bağlı ciddi sağlık sorunları yaşayanlar için de ameliyat önerilebilir.

Önceki Kilo Kaybı Çabaları: Ameliyat önerilmeden önce, bireyin diyet, egzersiz ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi konservatif yöntemlerle kilo vermeye çalışıp başarısız olduğu göz önünde bulundurulur.

Psikolojik Durum: Bireyin psikolojik olarak ameliyata hazır olup olmadığı değerlendirilir. Aktif bir madde bağımlılığı, bazı yeme bozuklukları veya tedavi edilmemiş ciddi psikolojik sorunlar, ameliyat için bir engel teşkil edebilir.

Ameliyatın Risklerini ve Sonuçlarını Anlama: Hastaların, ameliyatın potansiyel risklerini, yan etkilerini ve yaşam tarzı değişikliklerini tam olarak anlamaları ve kabullenmeleri gerekir.

Diğer Sağlık Sorunları: Bazı ciddi sağlık sorunları olan bireyler için mini gastrik bypass ameliyatı riskli olabilir. Bu nedenle, bireyin genel sağlık durumu dikkate alınarak bir değerlendirme yapılır.

Mini gastrik bypass ameliyatı kaç saat sürer?

Mini gastrik bypass (MGB) ameliyatı, genellikle laparoskopik (kapalı) yöntemle gerçekleştirilen bir bariatrik cerrahi prosedürüdür. Laparoskopik yöntem, daha az invaziv olduğu için hastaların daha hızlı iyileşmesine olanak tanır.

Mini gastrik bypass ameliyatının süresi, cerrahın deneyimine, hastanın özelliklerine ve ameliyat sırasında karşılaşılan özel durumlara bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ancak genel olarak:

Mini gastrik bypass ameliyatı tipik olarak 1,5 ila 3 saat arasında sürer.

Bu süre, ameliyat öncesi hazırlık ve ameliyat sonrası uyanma sürelerini içermez. Hastaların ameliyat süresi ve hastanede kalış süresi hakkında daha spesifik bilgilere ihtiyaçları varsa, bu konuda kendi cerrahlarıyla görüşmeleri en doğrusudur.

Tüp mide ameliyatı mi gastrik bypass mı?

Tüp mide (sleeve gastrektomi) ameliyatı ve gastrik bypass, obezite cerrahisinde kullanılan iki yaygın prosedürdür. Her iki ameliyatın da avantajları, dezavantajları ve belirli endikasyonları vardır. Hangi ameliyatın uygun olduğuna karar verirken, hastanın genel sağlık durumu, obeziteye bağlı komplikasyonları, kilo kaybı hedefleri ve cerrahın önerileri dikkate alınır.

Bu prosedürde, midenin büyük bir kısmı çıkarılır ve geriye sadece mideyi tüp şeklinde bırakacak şekilde bir kısım bırakılır.

Midenin hormon üreten kısmının çıkarılmasıyla, açlık hissini azaltan bazı hormonal değişiklikler de olur.

Bu ameliyat, genellikle daha basit bir prosedürdür ve ince bağırsağa müdahale edilmez.

Beslenme eksiklikleri gastrik bypass’a göre daha az yaygındır.

Bu prosedürde, mide küçük bir keseye dönüştürülür ve ince bağırsağın bir kısmı atlanarak yeni mide kesesine bağlanır.

Hem mide boyutunun küçültülmesi hem de besinlerin emiliminin azaltılmasıyla kilo kaybı sağlanır.

Tip 2 diyabet gibi bazı obeziteye bağlı komplikasyonlarda daha etkili olabilir.

Beslenme eksiklikleri riski daha yüksektir ve düzenli takip ve vitamin/mineral takviyesi gerekebilir.

Karar Verirken Dikkate Alınması Gerekenler:

  • Hastanın genel sağlık durumu
  • Obeziteye bağlı komplikasyonların varlığı
  • Hastanın kilo kaybı hedefleri ve beklentileri
  • Cerrahın deneyimi ve önerileri

Bypass ameliyatı ne kadar tehlikeli?

“Bypass” terimi, hem kardiyovasküler (koroner arter bypass grefti – CABG) hem de gastrik bypass (obezite cerrahisi) ameliyatları için kullanılır. Her iki ameliyatın da kendine özgü riskleri vardır. Bu bağlamda, her iki ameliyatın risklerini ayrı ayrı ele alalım:

Kardiyovasküler Bypass (Koroner Arter Bypass Grefti – CABG): CABG, kalp damarlarının tıkanıklığını aşmak için yapılan bir ameliyattır. Bu ameliyatın riskleri şunlardır:

  • Anesteziye bağlı komplikasyonlar
  • Enfeksiyon
  • Kanama
  • Arterlerde veya greftlerde tıkanıklık
  • Kalp ritim bozuklukları (aritmiler)
  • İnme
  • Böbrek fonksiyonlarında bozulma
  • Hafıza sorunları veya diğer bilişsel sorunlar
  • Ölüm

Gastrik Bypass Ameliyatı: Gastrik bypass, aşırı kilolu veya obez bireylerin kilo vermesine yardımcı olmak için yapılan bir ameliyattır. Bu ameliyatın riskleri şunlardır:

  • Anesteziye bağlı komplikasyonlar
  • Enfeksiyon
  • Kanama
  • Mide sızıntısı veya bağırsak sızıntısı
  • Beslenme eksiklikleri
  • Mide ülseri
  • Bağırsak tıkanıklığı
  • Dumping sendromu (şekerli veya yağlı gıdaların hızla ince bağırsağa geçmesi)
  • Ölüm

Her iki ameliyat da ciddi ve yaşamı değiştiren prosedürlerdir. Ancak, modern cerrahi teknikler ve deneyimli cerrahlar sayesinde, bu ameliyatların riskleri son yıllarda azalmıştır. Ayrıca, ameliyatın potansiyel faydaları, özellikle risk altındaki hastalar için, bu riskleri aşabilir.

Mini Bypass ameliyatı kaç yaşına kadar yapılır?

Mini gastrik bypass (MGB) ameliyatı, obezite cerrahisinin bir yöntemidir. Bu ameliyatın belirli bir yaş sınırı yoktur; ancak, genelde belirli yaş aralıklarında uygulanmasının bazı avantajları ve riskleri vardır.

Genç Yetişkinler ve Çocuklar: Bazı genç yetişkinler ve hatta ergenlerde ciddi obeziteye bağlı sağlık sorunları nedeniyle bariatrik cerrahi önerilebilir. Ancak, bu yaş grubunda ameliyatın uzun vadeli etkileri ve potansiyel riskleri dikkatlice değerlendirilmelidir.

Orta Yaş ve İleri Yaş: Bariatrik cerrahi, genellikle 18-65 yaş aralığındaki bireyler için önerilir. Bu yaş aralığındaki hastalar genellikle ameliyattan en iyi sonuçları alır.

65 Yaş Üzeri: 65 yaş üzerindeki bireyler için mini gastrik bypass ameliyatı daha riskli olabilir. Ancak, bu yaş grubundaki bireylerde de ameliyatın potansiyel faydaları, risklerini aşabilir. İleri yaşta olan hastaların genel sağlık durumu, eşlik eden hastalıklar ve yaşam kalitesi gibi faktörler dikkate alınarak bireysel bir değerlendirme yapılmalıdır.

Bypass ciddi bir ameliyat mı?

Evet, “bypass” ameliyatları ciddi cerrahi prosedürlerdir. “Bypass” terimi genellikle iki farklı türde ameliyat için kullanılır: kardiyovasküler (koroner arter bypass grefti – CABG) ve gastrik bypass (obezite cerrahisi). Her iki ameliyatın da kendine özgü riskleri, avantajları ve sonuçları vardır.

Bu ameliyat, kalp damarlarının tıkanıklığını aşmak için yapılır.

Kalbe kan akışını yeniden sağlamak için damar greftleri kullanılır.

Genel anestezi altında yapılır ve genellikle hastanede birkaç gün kalışı gerektirir.

Ciddi komplikasyon riskleri vardır, ancak modern cerrahi tekniklerle bu riskler azaltılmıştır.

Bu ameliyat, aşırı kilolu veya obez bireylerin kilo vermesine yardımcı olmak için yapılır.

Mide boyutunu küçültmek ve ince bağırsağın bir kısmını atlamak suretiyle çalışır.

Genel anestezi altında yapılır ve hastanede birkaç gün kalışı gerekebilir.

Beslenme eksiklikleri, mide sızıntısı ve diğer komplikasyonlar gibi riskleri vardır.

Bypass kimlere yapılmaz?

“Bypass” terimi genellikle iki farklı türde ameliyat için kullanılır: kardiyovasküler (koroner arter bypass grefti – CABG) ve gastrik bypass (obezite cerrahisi). Her iki ameliyatın da belirli kontrendikasyonları vardır, yani bazı durumlarda bu ameliyatlar önerilmez.

Kalbin çok geniş bir bölgesinde yaygın damar hastalığı varsa.

Kalp kasının ciddi şekilde zayıfladığı durumlarda.

Hastanın çok ileri yaşta olması veya çoklu eşlik eden ciddi sağlık sorunlarına sahip olması nedeniyle ameliyatın risklerinin yüksek olduğu durumlar.

Aktif bir madde bağımlılığı (alkol veya uyuşturucu) varsa.

Tedavi edilmemiş veya kontrol altına alınamayan ciddi psikolojik veya psikiyatrik bozukluklar varsa.

Ciddi karaciğer hastalığı olan hastalar.

Ameliyatın risklerini kabul etmeye istekli olmayan veya yaşam tarzı değişikliklerine uymayacak olan hastalar.

Bazı durumlarda, ciddi kalp veya solunum yolu hastalığı olan hastalar.

Bypass ameliyatı kaç dk sürer?

“Bypass” terimi, genellikle iki farklı türde ameliyat için kullanılır: kardiyovasküler (koroner arter bypass grefti – CABG) ve gastrik bypass (obezite cerrahisi). Her iki ameliyatın süresi farklılık gösterir:

CABG ameliyatı, genellikle 3 ila 6 saat arasında sürer. Ancak, bu süre ameliyatın karmaşıklığına, hastanın özelliklerine, kaç damarın bypass edileceğine ve cerrahın deneyimine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Gastrik bypass ameliyatı, genellikle 2 ila 4 saat arasında sürer. Bu süre, ameliyatın laparoskopik (kapalı) veya açık yöntemle yapılıp yapılmadığına, cerrahın deneyimine ve ameliyat sırasında karşılaşılan özel durumlara bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Bypass ameliyatı olan kişi kaç günde iyileşir?

“Bypass” terimi, genellikle iki farklı türde ameliyat için kullanılır: kardiyovasküler (koroner arter bypass grefti – CABG) ve gastrik bypass (obezite cerrahisi). Her iki ameliyatın iyileşme süreleri farklılık gösterir:

Hastanede Kalış: Hastalar genellikle ameliyattan sonra 5 ila 7 gün hastanede kalır.

Tam İyileşme: Evde dinlenme süresi genellikle 4 ila 6 haftadır. Bu süre zarfında hastaların çoğu normal aktivitelerine dönebilir. Ancak, tam iyileşme ve normal aktivite seviyesine dönme süresi bireyden bireye değişebilir ve bazen birkaç ay sürebilir.

Hastanede Kalış: Laparoskopik (kapalı) yöntemle yapılan gastrik bypass ameliyatından sonra hastalar genellikle 2 ila 3 gün hastanede kalır. Açık ameliyat yöntemiyle yapılan prosedürlerde hastanede kalış süresi daha uzun olabilir.

Tam İyileşme: Evde dinlenme süresi genellikle 2 ila 4 haftadır. Bu süre zarfında hastaların çoğu normal aktivitelerine dönebilir. Ancak, bazı aktiviteler için daha uzun bir iyileşme süresi gerekebilir.

Bypass ameliyatı olmazsa ne olur?

“Bypass” terimi, genellikle iki farklı türde ameliyat için kullanılır: kardiyovasküler (koroner arter bypass grefti – CABG) ve gastrik bypass (obezite cerrahisi). Bu iki ameliyatın yapılmamasının potansiyel sonuçları farklıdır:

Artan göğüs ağrısı riski: Tıkanıklık nedeniyle kalbe yeterli kan akışı sağlanamazsa, angina (göğüs ağrısı) atakları daha sık ve şiddetli hale gelebilir.

Kalp krizi riski: Tıkanıklık nedeniyle kan akışının tamamen durduğu bir arter bölgesinde kalp kası hasar görebilir, bu da kalp krizine yol açabilir.

Kalp yetmezliği riski: Kronik olarak yetersiz kan akışı, kalp kasının zayıflamasına ve kalp yetmezliğine yol açabilir.

Kilo kaybında zorluk: Hastalar, diyet ve egzersizle kilo vermekte zorluk yaşayabilirler.

Obeziteye bağlı sağlık sorunları: Tip 2 diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi, eklem ağrıları ve kardiyovasküler hastalıklar gibi obeziteye bağlı sağlık sorunları devam edebilir veya kötüleşebilir.

Yaşam kalitesinde azalma: Obezite, bireylerin fiziksel aktivitelerini, genel sağlığını ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.

Bypass ameliyatı olanlar ne yememeli?

Gastrik bypass ameliyatı sonrasında, hastaların sindirim sistemleri önemli ölçüde değişir. Bu nedenle, ameliyat sonrası beslenme alışkanlıklarında önemli değişiklikler yapmaları gerekir. İşte gastrik bypass ameliyatı olan hastaların genellikle kaçınması gereken bazı gıda ve içecekler:

Şekerli Gıdalar ve İçecekler: Şekerli gıdalar ve içecekler, dumping sendromuna neden olabilir. Bu, gıdanın mideden ince bağırsağa çok hızlı geçtiği bir durumdur ve mide kramplarına, ishale, terlemeye ve baş dönmesine neden olabilir.

Yağlı Gıdalar: Yüksek yağ içeren gıdalar, mide rahatsızlığına neden olabilir ve kilo alımını teşvik edebilir.

Karbonhidratlı İçecekler: Gazlı içecekler, midede aşırı genişlemeye neden olabilir, bu da rahatsızlık ve mide gerilmesine yol açabilir.

Kabuklu Yemişler, Mısır ve Bazı Sebzeler: Bu tür gıdalar, küçültülmüş mide kesesinden geçmekte zorluk yaşayabilir.

Kuru Gıdalar: Kuru etler, ekmek kabukları ve kuru meyveler gibi gıdalar, midede rahatsızlık yaratabilir.

Alkol: Alkol, kalorisi yüksek olup besin değeri düşüktür. Ayrıca, ameliyat sonrası alkolün etkileri daha hızlı ve şiddetli hissedilebilir.

Kafein: Kafein, mide asidini artırabilir ve mide astarına zarar verebilir.

Süt Ürünleri: Bazı hastalar, ameliyat sonrası laktoza karşı intolerans geliştirebilir, bu nedenle süt ürünlerine karşı hassasiyet olup olmadığını belirlemek için dikkatli olunmalıdır.

Aşırı Baharatlı Gıdalar: Bazı hastalar için aşırı baharatlı gıdalar rahatsızlık yaratabilir.

Aşırı Yemek: Küçük porsiyonlarla yavaşça yemek, aşırı yemenin neden olabileceği rahatsızlıkları önlemeye yardımcı olabilir.