Günümüzde hızla artan fastfood tarzı beslenme, reaktif hipoglisemi adıyla bilinen bir çeşit şeker düşüklüğü durumuna yol açıyor. Reaktif hipoglisemi, gün içinde kan şekerindeki düşmeler nedeniyle ortaya çıkan ve insanda şeker, çikolata veya tatlı gibi bir şeyler yeme ve atıştırma ihtiyacı yaratan bir durumdur. Özellikle yemek yedikten belirli bir süre sonra atıştırma yapmak isteyebilirsiniz. Ana öğününüzde glisemik indeksi yüksek kan şekerinizi bir anda artıracak gıdaları tükettiğinizde bunu düşürmek isteyen pankreastan salgılanan insülin hormonunda da bir artış olur. Kanda artan insülin genellikle 2-3 saat içerisinde vücudun kan şekerini normalin de altına indirdiği için kişide semptomlar görülmeye başlar. Özellikle hastalarda titreme, şiddetli bir yemek yeme isteği, halsizlik, baş dönmesi gibi semptomlar görülebilir. Kan şekerinin sürekli pik yapıp daha sonra normalin çok altına düşmesi hastada organların zarar görmesine de yol açabilir. Eğer yemekten birkaç saat sonra oluşan bu semptomlardan birkaçına sahipseniz doktorunuzla görüşmelisiniz.
Reaktif hipoglisemiye sahip kişiler sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinmelidir. Özellikle obezite cerrahisi hastaları için diyet önerilerine uymak reaktif hipoglisemiyi önlemek için oldukça önemlidir.
BESLENME ÖNERİLERİ
- Günde 3 sağlıklı ana öğün, 2 veya gerekirse 3 ara öğün birey için yeterlidir. (Doyduğunuzda çatal ve kaşığı bırakmalısınız.)
- Ara öğünde proteine mutlaka yer vermek gerekir.
- Kişi ara öğününde atıştırmalık olarak karbonhidrat içerikli bir besin tüketiyorsa yanında muhakkak kan şekerini dengeleyecek süt, yoğurt, kefir, ayran ve peynir gibi protein değeri yüksek besinler tüketmelidir.
- Örneğin; ½ su bardağı yaban mersini yanında, 2 yemek kaşığı yoğurt tüketilebilir. 2-3 adet grisinin yanında 1 ince dilim yağsız peynir veya 3 yemek kaşığı lor peynir tüketebilir. Bu şekilde kan şekerini dengede tutabilir ve açlık krizlerinin önüne geçebiliriz.
- Sabah kahvaltıları en önemli ana öğündür.
- Kahvaltı yapmayanlar ve düzensiz yemek yiyenlerde kan şekeri gün içinde düştüğü için sık sık atıştırma krizleri görülür. Bu atıştırmalıklarda da kişi çok aç olduğu için doğru tercihler yapamayabilir.
- Bu durumun önüne geçebilmek için, basit şekerden uzak durup daha çok glisemik indeksi düşük, kompleks posası yüksek karbonhidratlar tercih edilmelidir.
- Beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmek, beyaz pirinç yerine bulgur veya kinoa tüketimi daha sağlıklı olacaktır.
- Yatmadan 2 saat önce son ara öğün yapılmalıdır. Özellikle bu saatlerde fruktoz (meyve) tüketimi yapılmamalıdır.
- Kahve, çay, kola gibi kafeini yüksek kan şekerini düşüren gıdaları çok tüketmemek gerekir.
Sonuç olarak; reaktif hipoglisemi dediğimiz kan şekerinde yaşanan dalgalanmalar kişinin hem ruhsal sağlığını hem de vücut sağlığını olumsuz etkiler. Bu kişilerin öğün sayılarına, öğünlerde tükettikleri besin öğelerine ve günün en önemli öğünü olan kahvaltı öğününe dikkat etmeleri gerekir. Özellikle obezite cerrahisi hastalarının beslenme önerilerine uyması semptomlarını azaltmak ve önlemek için çok büyük önem taşır.
Diyetisyen Elif Araç